“Emeksiz yemek olmaz” atasözümüz hepimizce malum. Bunun yanı sıra yağsız da yemek olmuyor.
Hemen her yemeği yaparken kullanmak zorunda olduğumuz yağların “en sağlıklısı” olmasa da bulunabilirlik, tat, koku ve fiyat faktörlerinden dolayı “en popüleri” ayçiçeği yağı. Bu yıl da merakla beklenen ayçiçeği hasadı başladı. Özellikle hepimizin, bir şekilde ama mutlaka ayçiçeği yağı fiyatları gündemimize girmiştir. Beklenmedik bir şekilde fiyatları 1 yıl içinde yaklaşık %40 artan bu üründe, bu yıl ki hasat miktarı ve piyasada oluşacak hammadde fiyatı, tenceremizde pişecek yemeğin maliyetini de belirleyecek. Kafalarda canlanması için şöyle söyleyelim; 1 ton hammadde (çekirdek) fiyatına 5.000 TL dersek (şu sıralar piyasada dönen fiyat) ; rafine edilmemiş, ambalajlanmamış ve satıcı karları eklenmemiş ham yağın fiyatı 10,5 TL/kg civarında oluşmakta…
Peki geçen sene oluşan aşırı fiyat artışının sebepleri nedir ve çözümü neler olabilir?
Basit olarak, dünyada geçen yıl yaşanan kuraklıktan dolayı oluşan düşük hasat miktarı, pandeminin etkisiyle küresel çapta artan talep ve dövizdeki malum durum; fiyatların artmasına neden olmuştur diyebiliriz. Geçen yıl ülkemizde kırılan 2.500.000 ton hammaddenin 1.000.000 tonunu ithal ederek sağladık. Rafine edilen 1.600.000 ton ham yağın da 500.000 tonunu ithal etmişiz. Bu rakamlar, dışa ne kadar bağımlı olduğumuzu açıkça ortaya koymaktadır. Bu çemberin kırılması için de bu ürünün üretimin arttırılması ve arttırılması için de üreticiye destekleyici programlar planlanması şart gözükmektedir. Bakalım bu sene, hasat sezonu sona erdiğinde miktar ve fiyat olarak hedefe ne kadar yaklaşmış olacağımızı göreceğiz…
Geleceğe Not
Her hafta yeni bölümlerle yayın yapan podcast kanalı.
Yazı Arşivi