Türk mutfağının baş çorbalarından biri olan tarhananın günümüzde marketlerde satılan hazır çorbaların çıkış noktasıdır. Hikayesi ise rivayete göre bir gün Sultan Yavuz Sultan Selim, Edirne’de seferde bir köylünün evine misafir edilir ve evin hanımı sunacak fazla bir şeyi olmadığı için alelacele bir çorba ikram eder. Çorbayı sunduktan sonra da Sultan’a karşı sıkılarak, “Sultanım dar hane çorbasıdır size en fazla sunacağım; afiyet ola!” der. İşte dar hane olarak adlandırılan çorbaya da zamanla tarhana denmeye başlanmıştır.
Yörelerimize göre yapımı farklılık gösteren tarhana; irmikli, mısırlı, nohutlu, kızılcıklı, yarmalı yoğurt aşıyla kaynatılmış, kemik sulu, farklı yöresel otlar karıştırılarak yapılan vb. çeşitlere sahiptir. Ek olarak pişirilirken eklenen nohut, şalgam, patates, kuru börülce ve kuru fasulye de bu çorbaya ayrı bir tat katmaktadır. Bu durum bölgenin iklimi ve bitki örtüsü ile doğrudan ilişkilidir.
Günümüzde sanayi ürerimi ile birlikte tüm marketlerde farklı yörelere ve farklı markalara ait tarhana çeşitlerinin yanında tarhana cipsi de satılmaktadır.
Geleceğe Not
Her hafta yeni bölümlerle yayın yapan podcast kanalı.
Yazı Arşivi