Kimimiz sonbaharın bitki örtüsünde oluşturduğu renkli manzarayı izlemekten zevk alırken kimimiz denizin üstünde meydana gelen yakamozu izlerken dalgaların kıyıya vurmasından zevk alır. Bir başkaları da güneş batarken oluşan kızıllık içinde dalıp gitmekten. Kimileri de geceleri gökyüzünü parlatan Ay’ı izlemekten keyif alır. Ayı seven hayranlık duyan bu kişiler Selenofil olarak tanımlanır.

Selenophilia  kelime kökeni olarak  selene (Luna) ve philia (aşk, çekicilik) anlamına gelen Yunanca terimlerden türemiştir. Ay’a olan ilgi ve merak, geceyi aydınlatmasından ya da Güneş‘e nazaran farklı hallerde olmasından olabilir. Hatta birçok bölgede Ay takvimi Güneş takviminden önce gelmiştir. Taş devri zamanlarında Ay’a duyulan hayranlık tapınma seviyesine kadar çıkmıştır.

Selenofil olarak adlandırılan kişiler karanlık gecelerde gökyüzündeki yıldızlara bakarak uykuya dalmaktan keyif alırlar. Bu kişilerin estetiğe sanata karşı bir eğilimleri olur. Şairin dediği gibi “Ay gökte hayale hisse kaynak” olmuş birçok şiire, sanata, felsefi duruma kaynaklık etmiştir.

Selenofilinin tek olumsuz yanı, Ay’ı uzun süre seyretmek amacıyla normal uyku alışkanlıklarının değişmesidir. Bu durumun sonucunda kişilerin günlük yaşamı olumsuz etkilenebilir ve sosyal hayatında problemler ortaya çıkabilir.