Sevilmeyi beklemekle aldandın sen dostum! ’’Seni seviyorum’’ sözlerini duyunca her şey bitti sandın. Sen sevgili kardeşim iki kelimeye kandın. Kanma! Kendini aldatma.
İnsan neden en çok sevdiklerini incitir? Neden en çok onlar incinir demiyorum, orası malum. Sevgi denen muhteşem duyguya sahip olup da kırılmayan, incinmeyen yoktur. Sevdiklerini incitir insan çünkü sevilmenin rehaveti çöker sanki. ’’Ne yapsam sevileceğim’’ duygusu şımartır âdemoğlunu, Havva kızını. Bu bir aldanıştır. Seven aldanmaz, sevginin değerini bilmeyen aldanır. Aldanmamanın tek ilacı vardır; deli gibi sevmek, yürek çatlatırcasına sevmek.
‘’Olmadık zamanlarda güler, durup dururken ağlardı.’’ derdi bir zamanlar bir arkadaşım, sürekli tekrarlardı bu sözleri. Kaç defa anlamaya çalışmıştım. Peki, sen hiç işittin mi bu sözleri hiç kulağına çalındı mı? Hiç düşündün mü? Belki gün gelecek anlayacaksın, tanık olacaksın. Yaşayacaksın! Yüreğinde öyle bir bahçe kuracaksın ki sevgiden, gözyaşlarıyla o bahçeyi sularken durup dururken, bahçıvanlık bilmeyenler anlamayacak sebepsiz(!) gözyaşlarını. Sonra güller büyümeye başlayacak bir zamanların çorak topraklarında. Patlayan tomurcuklara olmadık zamanlarda güleceksin, kafandaki bir hayale güler gibi. Dudaklarında goncalar, gözlerinde kahkahalar patlayacak. Öyle içten gülümsediğini görenler de gülümseyecek seninle beraber. Bebek arabalarından yumuk eller uzanacak sana, ruhundaki sıcaklığa dokunabilmek için.
Belamızı bulduk kardeşim, Allah belamızı verdi! Ne güzel ama değil mi? Şaşırma belanın neresi güzel deme. Helak olabilirdik de, aşktan bihaber yaşayabilirdik. Seviliyoruz anlayacağın. Zil takıp oynamalı… Ne sen hatırlıyorsun ne de ben. Bu gözünü sevdiğim dünyasına gelmeden evvel Kal-u Bela’da Allah,’’ ben sizin Rabbiniz değil miyim?’’ deyince ‘’evet!’’ yani ‘’bela!’’ demişiz. Sevmeyi unutunca bela istemişiz ya. Unuttukça geliyor başımıza bela. Geliyor ve bizi uyandırıyor o en derin gaflet uykusundan, çekip çıkartıyor. Sevenimiz yok değil be kardeşim. Güneş doğmuyor mu her sabah? Yalnız olduğunu düşünüyorsan karanlık gökyüzündeki yıldızlara bak! Ağlamak zor geliyorsa, sağanaklarda yürü; karışsın gözyaşın yağmura. Sev kardeşim sevilmeyi beklemeden sev, sorgusuz sualsiz sev.
Hadi şimdi bir kibrit çakalım. Tutuşturalım yüreklerimizi! Bu kandilimiz olsun bizim, gecelerimizi aydınlatsın. Uyumayalım o yangının hararetiyle. Alev alev yanalım sen, ben ve tüm kardeşlerimiz. Sevenler uyumaz geceleri. Bir dikiş, bir nakış, bir süs ekle yüreğindeki sevgi otağına. Sevgili gelip de kurulsun mutlu olsun diye. Ne güzel şey sevgiliyi mutlu etmek, sevmek ne güzel şey. Değil mi?
Cânı kim cânânı içün sevse cânânın sever
Cânı içün kim ki cânânın sever cânın sever
Geleceğe Not
Her hafta yeni bölümlerle yayın yapan podcast kanalı.
Yazı Arşivi