Düğüm düğün yazılan bir şiir, renk renk yapılan bir resim, derinlerden gelen bir tını…
Neden mi bahsediyorum? Makrome; ip sanatı!
El göz koordinasyonu ile zinde tutan, kaygı gideren ve stresi azaltan bir uğraş.
Kelime kökeni tam olarak bilinmese de yontma taş devrinden günümüze kadar aynı isimle kullanıldığı varsayılıyor. Öyle ki tüm dünya medeniyetlerinde çeşitli alanlarda, çeşitli malzemelerle, farklı tekniklerle kullanılmış ve günümüze kadar büyüsünü kaybetmemiştir. Son yıllarda ise evlerimizin ılıman bir süsü olarak duvarlarda çokça yer ediniyor. Anadolu tarihsel sürecine bakıldığında ise Topkapı Müzesi’nde “Padişah Giysileri” bölümünde rastlanıyor. Kaftanlarda sim, sırma ve ipek ipliklerle yapılmış düğümler bulunmaktadır.
Avrupa’da ise makromeye 14.yüzyıllarda İtalya’da, 18.yüzyılda da İngiltere’de rastlanılmaktadır. İp çeşitliliği yıllar içinde değişse de düğümleme biçimleri ufak farklılıklarla yüzyıllardır aynı. İpi elinize alıp düğümlemeye başladıktan sonrası ise özgürlük, dalga dalga çoğalan bir ferahlık.
Makrome sanatının ortaya çıktığı devirlerde insanlar kamış veya çeşitli bitkileri düğümleyerek bu sanatı uygulamışlardır. Daha sonraları ise belli sebeplerden keten, jüt gibi doğal bitkilerden ip elde edip, bunlarla makrome örgüler yapılmıştır. Daha sonra pamuk, yün ve ipek eğrilip daha sağlam ve kaliteli ipler kullanmışlardır. Günümüzde pamuk, keten, jüt ve sentetik iplerle yapılmaya devam ediyor. Ayrıca altın ve gümüş tel ile örgüler de yapılıp süsleme sanatında kullanılmıştır.
Uygulanan devirlerde ise, deniz kabukları, hayvan dişleri, kemikleri, çeşitli taşlar süsleme amacıyla düğümler arasında kullanılmıştır.
Gelelim makrome tekniği ile neler yapılabildiğine!
İp kalınlığı ve özelliği ile tekstil manasında hemen her şeyi yapmak mümkün.
Son yıllarda özellikle krem-beyaz renkli pamuk iplerle yapılan duvar süsleri, saksılar gözümüze çarpıyor. Hatta son günlerde evlerde makrome salıncaklar yer edinmeye başladı. Hasırın da revaçta olduğu son günlerde ise hasır iplerle suplalar, halılar yapmak mümkün.
Fakat benim en sevdiğim versiyonu hala duvarların tek düzeliğine kıran yumuşacık pamuk makrome ve tavandan sarkan bitkili saksılıklar. Özellikle beyaz ipten örülmüş bir saksılıkta yemyeşil bir pothos sarmaşığı hayal edin? Bulunduğu ortamın enerjisini nasıl da değiştiriyor! Sımsıcak bir görüntü!
Uzunca bir süre güzelliğini koruyacağını düşünüyorum ve bu durumdan mutluluk duyuyorum…
Bir sonraki yazımda görüşmek üzere. Sevgiler
Geleceğe Not
Her hafta yeni bölümlerle yayın yapan podcast kanalı.
Yazı Arşivi