Alışveriş hayatımızın en önemli takas aracı olan para M.Ö. 7. yüzyılda Anadolu’da yaşamış olan Lidyalılara kadar uzanıyor. Anadolu topraklarının ilk kez para basılan yer olması ve Fatih Sultan Mehmet tarafından İstanbul Simkeşhane’de dünyanın ilk büyük darphanesinin kurulmasıyla bu topraklarda uygarlık gelişimine katkı sağlanmış oldu.
Önceleri bir mal veya hizmet alınmak istendiğinde, bunun için karşı tarafa işine yarayacak başka bir mal veya hizmet vermek gerekiyordu. Bu bazen adaletsizliğe, güvensizliğe, taşıma masrafları gibi ek yüklere neden olabiliyordu. Paranın icadı belli bir otoritenin kabul ettiği standartlarda, emeğin ve malın karşılığı olarak üçüncü bir araç olarak hayatımızı girdi. Böylece ortaya konan hizmet ve mal ceplere girebilecek boyutta madeni veya kağıt para olarak karşımıza çıktı.
Parayı ilk Lidyalıların kullanması doğal olarak darphane kavramını ortaya koymalarını sağladı. Kelimenin kökeninden anlaşılacağı üzere para basmak için darp yöntemini kullandılar. Bu yöntemle para ilk olarak M.Ö. 7. Yüzyılda Lidya kralı Alyattes‘in emriyle altın ve gümüş gibi madenlerden üretildi.
Kağıt paraya geçiş madeni paradan çok sonra M.S. 6. yüzyılda Çin’de ortaya çıkmıştır. Başlangıçta senet olarak ortaya çıksa da zamanla kağıt para olarak kabul görmüştür. Avrupa’da ise kağıt paraya geçiş 1661 yılında İsveç’te tedavüle girmiştir. İsveç’teki bakır rezervlerinin bolluğu, bakırın nominal değerinin düşük olmasına neden oluyordu. Bu nedenle aşırı büyük ve ağır madeni para kullanmak yerine kağıt paraya geçmeleri hızlandı.
Başlarda piyasada dolaşan paranın değeri, basanın elindeki maden değeri ile ölçülse de zamanla devlet tarafından yasal ödeme aracı olarak çıkartılmış olan, kabul edilmesi gereken ve değerli bir madene dönüştürülemeyen değeriyle ölçülmeye başlandı.
Taşıdıkları riskler yüksek olsa da günümüzde kripto paraların sahneye çıkması başta takas aracı olan madenin bambaşka bir boyuta evrilmesine neden oldu.
Geleceğe Not
Her hafta yeni bölümlerle yayın yapan podcast kanalı.
Yazı Arşivi