İnsanoğlu tarımsal faaliyetlerle uğraşmadan önce avcı toplayıcı olarak hayatını idame ettirmekteydi. Yerleşik hayatın yaygınlaşmaya başlamasıyla birlikte, insanlar yaşadıkları coğrafyanın şartlarına bağlı olarak tarım ve hayvancılıkla temel ihtiyaçlarını karşılamaya başladılar. Yüzyıllar boyunca üretmek istediklerini kas gücünden veya birtakım basit yardımcı aletlerden faydalanarak ürettiler. Her bir nesil bir sonrakine sahip olduğundan daha fazla bilgi ve tecrübeyi aktardı ve üretim süreçlerinde günümüze kadar gelen değişim aşamaları yaşandı. Üretim alanlarının tamamı zamanla sanayileşme sürecine girdi. Bu sanayileşme süreci endüstri devrimleri olarak 4 aşamada kendini gösterdi.
1.Sanayi Devrimi (Endüstri 1.0)
Sanayi Devrimi’nin en önemli simgesi olan buharlı makine 1763’te James Watt tarafından bulundu. Bu makinenin icadı ve geliştirilmesiyle birlikte Sanayi Devrimi, başta Birleşik Krallık olmak üzere Batı Avrupa, Kuzey Amerika ve Japonya‘ya sıçrayarak bütün dünyaya yayıldı. Seri üretime geçilmesiyle demir-çelik ve tekstil üretimi arttı ve sanayi devrimini yakalayan ülkeler giderek zenginleşmeye başladı. Demir-çelik üretiminin artması demir yolu ağları gelişmesine, devrimin hızla yayılmasına yol açmıştır.
Sanayi Devrimi olumlu sonuçlarının yanı sıra olumsuz birtakım sonuçları da beraberinde doğurdu. Köyden kentlere göç artarken burjuvazi ve işçi sınıfı doğdu. Bu süreci yakalayamayan ülkelerde (Osmanlı İmparatorluğu gibi) başta iktisadi ardından siyasi çöküntüler yaşandı.
2.Sanayi Devrimi (Endüstri 2.0)
Bu dönem, Teknoloji Devrimi olarak da adlandırılır ve İngiliz mucit H. Bessemer’in icat ettiği ucuz çelik üretim yönteminin yaygınlaştığı 1860’a kadar uzanır. Hammadde olarak demirle beraber çelik, enerji kaynağı olarak petrol ve elektrik de kullanılmaya başlanmıştır.
Bu dönemde seri üretim kavramı ilk kez kullanılmaya başlandı. Amerika’da seri üretim ilk kez mezbahalarda kullanılmaya başlanmıştı. Hattın başlangıç noktasından canlı olarak giren hayvanlar her bir bölümde ilgili işlemler yapıldıktan sonra hattın sonundan pişirilmeye hazır olarak çıkıyordu. Henry Ford bu durumdan ilham alarak dünyanın ilk seri üretim arabası Model-T’yi üretmeye başladı. 1908-1927 yılları arasında üretilen bu otomobil dünyanın en çok satan otomobilleri arasında yer almaktadır.
Seri üretim, çalışanlar arasında belli bir iş bölümünü kapsıyordu ve elektrikle çalışan makinelerle de desteklenince daha ucuz ve hızlı ürün üretmek mümkün oldu. Yaşanan gelişmeler makine, kimya, gıda ve diğer alanlara yansımasıyla beraber 2. Sanayi Devrimi’ne (Endüstri 2.0) geçilmiş olundu.
3.Sanayi Devrimi (Endüstri 3.0)
Endüstri 2.0, Teknoloji Devrim olarak adlandırıldığı gibi bu dönem de Dijital Devrim olarak adlandırılmaktadır. 1960’ın sonlarında bilgisayarlar fabrikalarda üretim sistemlerine dahil edilmeye başlandı. Bu bilgisayarlar programlanabildiği için herhangi sorun veya ihtiyaca yönelik en uygun çözüm aracı olarak kullanılabiliyordu. Dijital tasarımda büyük gelişmeler kaydedilmesiyle CNC (Computer Numerical Control) makineleri üretildi. Kâğıtlarla aktarılan bilgi artık bilgisayar ortamına aktarılarak bilgi dijitalleşmişti.
Robotların bilgisayarlarla entegre edilerek üretim sahasına girmesiyle endüstri 3.0’a geçilmiş olundu. Robotların üretim bantlarında daha az hata yapması ve daha verimli çalışması bazı sosyolojik sonuçlar doğurdu. Bir fabrika eskisine göre daha az mavi yakalı işçiye ihtiyaç duyarken yazılım, tasarım geliştirme konularına hâkim olan insan sayısına daha fazla ihtiyaç duyulmaya başlandı.
Bir sonraki yazımızda 4.Sanayi Devrimi ve etkileriyle devam edeceğiz. Görüşmek üzere.
Geleceğe Not
Her hafta yeni bölümlerle yayın yapan podcast kanalı.
Yazı Arşivi