Bazen bir elmanın yarısını yer, kalan yarısını ise dolaba kaldırırız. Ancak bir süre sonra kestiğimiz yüzeyin karardığını görürüz. Elma, armut, muz, patates benzeri birçok meyve ve sebzede bu durum başımıza neden geliyor? Kararmış meyveleri yemek sağlıklı mı? Peki, bu durumu önlemek için neler yapabiliriz?

Gündelik hayatta, evlerimizin mutfağında bizim bildiğimiz-bilmediğimiz bir sürü tepkime meydana geliyor. Bunlardan biri de kesilen meyvenin kararmasıdır. Örneğin elmanın yüzeyini kestiğimizde, o kısımda yer alan hücreler de kesilir ve enzimlerden biri olan ‘polifenol oksidaz’  havadaki oksijeni alarak meyve ya da sebzedeki “tanin” isimli kimyasal ile tepkime meydana getirir. İşte bu tepkime de kararmayı oluşturur.

 Meyvelerde karamayı nasıl önleriz?

Kesilen meyvede kararmayı önlemek için bazı yöntemler bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi, özellikle restoran gibi hizmet sektörlerinde uygulanan, kesilmiş meyvelerin limonlu suda bekletilmesidir. Böylece meyvenin hava ile teması engellenerek, kararmasının önüne geçilir. İkinci yöntem ise 75 santigrat derece üstünde yaşayamayan enzimlere savaş açmaktır. Yani ısıtmakta kararmayı önler. Öte yandan turunçgillerde asla bu kararmayı görmeyiz çünkü ilgili enzime sahip değillerdir.

Kararmış meyve yemenin vücudumuza ne gibi etkileri olabilir?

Kararma sonucunda serbest radikaller ortaya çıkar ve sağlığımızı olumsuz etkileyebilir. Yapılan araştırmalarda kararmış meyvelerin ilk dakikalarda çürümese dahi belirli bir süre sonra bozulduğu ve besin değerlerini kaybetmeye başladığı ortaya çıkmıştır. Kararmış yarım elmamız artık antioksidan özelliği azalmış, vitamin ve minerallerini kaybetmiş bir besine dönüşmüştür.