Yenilenebilir (Mi) Enerji Kaynakları

Geleceğe Not > Yazılar > Makaleler > Yenilenebilir (Mi) Enerji Kaynakları

post cover

Yenilenebilir (Mi) Enerji Kaynakları

  • Yazar: Mümin Gülmez 
  • Category: Makaleler 
  • Yorumlar (0) 

Bilindiği gibi fosil kaynaklı enerji üretimi, başta çevre kirliliğine sebep olmakta bununla beraber insan sağlığını da tehdit etmektedir. Bu olumsuz sonuçlar ve kaynak sınırları göz önünde bulundurulduğunda güneş, rüzgar, jeotermal, hidrojen, biyokütle gibi yenilebilir enerji kaynakları çıkış yolu olarak gösterilmektedir. “Yenilenebilir” tanımı bize ne kadar masum ve zararsız bir ifade olarak gelse de saydığımız yöntemlerin üretimi sırasında, fosil yakıtlar kadar olmasa da yenilenebilir enerji kaynaklarının belli bir karbon salınımına sahip olduğunu, çevreye bir takım zararlar verdiğini de unutmamak gerekir.

Güneş Kaynaklı Enerji Üretimi

Güneş enerjisi üretiminde güneş tarlasının kurulacağı alanda kullanılan fotovoltaik sistemler veya konsantre güneş termik santralleri için oldukça geniş güneş tarlalarına ihtiyaç vardır. Güneşten enerji üretecek bu paneller aynı zamanda arsenid, galyum, indiyum gibi toksik çevreye zararlı maddeler içermektedir. Bu maddeleri doğadan temin etmek, işlemek ve üretmek için de fosil yakıtların kullanımı gerekir.

Elektrik-Elektronik Mühendisi Dr. Sinan KüfeoğluTürkiye’nin bütün enerjisini güneş enerjisiyle karşılamaya çalışsak Yalova kadar bir alanın güneş panelleriyle kaplanması gerektiğini ve 850 milyar poundluk bir maliyeti olduğunu” söylemektedir. Bu durum ne kadar ütopik bir örnek olsa da fosil yakıtlara alternatif olarak en çok dile getirilen fotovoltaik sistemlerin kurulmasının, ne gibi bir fiziki ve mali şartlara gereksinim duyulacağını gözler önüne seriyor.

Rüzgar Kaynaklı Enerji Üretimi

Rüzgar santralleri nispeten daha az arazi kullanımı gerektirse de ana hava akımlarını kullanarak göç eden kuşların doğal güzergahlarını bozmaktadır. Denize kurulmuş olan bazı rüzgar enerji santrallerinin ses düzeyi deniz canlılarının yaşam ortamlarından uzaklaşmalarına neden olur. Ayrıca rüzgar güllerinin üretimi sırasında kullanılan maddelerin fabrikalarda üretimi ve taşınması güneş kaynaklı enerji üretiminde olduğu gibi fosil yakıt kullanımını gerektirmektedir.

Hidroelektrik Santralleri (HES)

Belli bir ömrünün olması ve sürdürülebilir olmaması sebebiyle yenilenebilir enerji kaynağı olup olmadığı konusunda tartışmalar hala sürüyor. Kilometrekarelerce alan kaplayan hidroelektrik santralleri, doğal hayatın yanında insan hayatına ve tarım alanlarına olumsuz etkileri sık sık duyduğumuz çevre sorunlarından biri. Barajların oluşturduğu nem, bölgenin iklimini dolayısıyla o bölgede yetişen tüm bitki örtüsünü etkilemektedir. Ülkemizdeki enerji üretimi için kaçınılmaz olan HES’lerin kurulumları, tabiatın ekolojik özelliklerini gözeten, koruyan ve sürdürülebilir olmasını sağlayacak bir biçimde tesis edilmelidir.

Jeotermal Enerji

Jeotermal enerji kaynağı üretimi sonucunda ortaya çıkan kimyasalların doğaya ve insana zarar vermemesi için, enerji elde edildikten sonra su, toprak veya hava ile etkileşime girmeden mutlaka yer altına geri “enjekte edilmesi” gerekmektedir. Jeotermal enerji santrallerinde ortaya çıkan kimyasal madde içeren atıkların re-enjeksiyon yapılmadan doğrudan toprağa verilmediği sürece oldukça temiz bir yenilenebilir enerji kaynağı olduğunu söylemek mümkün. Ancak kaynağının oldukça sınırlı olması toplam enerji üretiminde oldukça düşük bir paya sahip olmasına neden oluyor.

Biyokütle Enerji

Biyokütle kaynaklarından elektrik, ısı ve biyoyakıt üretimi; yağlı tohumlu bitkilerden, büyük sanayi tesisleri atıklarına kadar çok geniş bir yelpazede yer alan maddelerin yakılmasıyla elde edilmektedir. Bu enerji kaynağı yanma sonucunda elde edildiğinden, çıkan zararlı gazlar insan ve çevre sağlığına pek çok olumsuz etkide bulunur. Gıda ürünü olarak tüketilen tarım ürünlerinin biyokütle kaynağı olarak kullanılması, bu gıda ürünlerinin fiyatlarının artmasına da neden olmaktadır.

Kaynak: https://enerji.gov.tr/eigm-raporlari

Her geçen gün dünya nüfusunun ve kişi başına düşen enerji tüketiminin arttığını düşündüğümüzde enerjiye olan talep bizi karşılanamaz bir noktaya doğru götürüyor. Enerji ihtiyacımızın büyük bir bölümünü fosil yakıtlardan elde edilen enerjiyle karşılıyoruz. Gelişmiş ülkelere kıyasla, ülkemizde bu oran biraz daha fazla. Tabii ki çözüm olarak akla ilk yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek geliyor. Ancak enerji üretimi ister yenilenebilir enerji kaynaklarından olsun ister fosil yakıtlardan, doğaya bir maliyeti olduğunu görmekteyiz. Unutulmamalıdır ki “Çevreyi korumak aklın gereğidir.”(M. Kemal ATATÜRK)

Geleceğe Not

Her hafta yeni bölümlerle yayın yapan podcast kanalı.