Bir Kahve Hikâyesi #2

Geleceğe Not > Yazılar > Makaleler > Bir Kahve Hikâyesi #2

post cover

Bir Kahve Hikâyesi #2

  • Yazar: Mümin Gülmez 
  • Category: Makaleler 
  • Yorumlar (0) 

Kimimiz için sabah uyandırma servisi, kimimiz için uykusuz gecelerde basılan acil durum butonu, kimimiz için ise yeni proje çalışmalarının gizli yardımcısı olan kahvenin ortaya çıkış hikâyesine bir önceki yazımızda yer vermiştik. Şimdi gelin birlikte Türkiye’de kahvenin yayılışı ve önemine bir göz atalım.

16. yüzyılda Osmanlı topraklarına ulaşan kahve, yavaş ama derin bir şekilde değerlenmeye başlar. Nitekim kahve içmek için kahve evleri açılır.   Hatta kısa süre içerisinde kahvehaneler yalnızca kahve içilen yerler olmaktan çıkar, bürokratların, sanatçıların ve toplumun önde gelen isimlerinin buluşma noktası olur. Öyle bir hal almıştır ki ayaklanmaların bu kahvehane sohbetlerinde ortaya çıkması; Osmanlı Devleti tarafından tehdit olarak görülmüş ve dört kez kahvehaneler kapatılarak, kahve içmek toplumda yasaklanmıştır. Dini fetvalar verilmiş ve kahve haram ilan edilmiştir. Yine de padişahlar bu zevkten mahrum kalmamıştır. Özellikle şekersiz, lokum ile birlikte sunulan kahve, sarayda yerini almıştır. Genellikle ibrik ve cezve ile servis edilmekte ve Türklere ait demleme şekli ile ön plana çıkmaktadır. O kadar çok sevilmiştir ki renge ismini vermiş,  çok sevdiğimiz bir öğüne kahve-altı denmiş ve hatırı uzun yıllara uzanmıştır. Son dönemde ise çevremizde açılan 3. nesil kahveciler ile birlikte görünen o ki sadece ‘Türk Kahvesi’ değil, tüm kahve çeşitlerinin ülkemizde tüketimi artmıştır.

Peki ya sizin tercihiniz hangisi; ‘Türk kahvesi’ mi? ‘Filtre kahve’ mi? Sabah uyandırma servisi mi? Yoksa uykusuz gecelerin acil durum butonu mu?

Geleceğe Not

Her hafta yeni bölümlerle yayın yapan podcast kanalı.